Vian Usta'yla tanışmam çok eskilere dayanıyor. Bunda geç kalmamışım. Le Loup Garou yani Kurt Adam. Altıkırkbeş'ten çıkmış o zaman. Birkaç yıl önce tekrar elime geçince okumadan edemedim. Hemen üstüne de L'ecume des Jours/ Günlerin Köpüğü'nü Fransızca ve Türkçe eşzamanlı okudum. O ne düşgücüdür? İşte biriki not:
-Sokak Chloé’ye götürüyordu. / La rue menait a Choé.
-Nehirlerin denizlere döküldüğü yerlerde ganimetlerin dans ettiği köpüklü ters akıntılar,aşılması güç bir engel oluşturur.
-Güneş de Chloé’yi bekliyordu. /Le soleil aussi atandait Chloé
- Sokak Chloe ve Colin’in gidişinden beri görüntüsünü değiştirmişti. /La rue avait tout afait changé d’aspect depuit le depart Colin et de Chloé.
- Ayaklarının altında gece olmuştu. /Sous ses pas il faisait nuit.
-Nehirlerin denizlere döküldüğü yerlerde ganimetlerin dans ettiği köpüklü ters akıntılar,aşılması güç bir engel oluşturur.
-Güneş de Chloé’yi bekliyordu. /Le soleil aussi atandait Chloé
- Sokak Chloe ve Colin’in gidişinden beri görüntüsünü değiştirmişti. /La rue avait tout afait changé d’aspect depuit le depart Colin et de Chloé.
- Ayaklarının altında gece olmuştu. /Sous ses pas il faisait nuit.
Yanında Duke Ellington ve Tuna Ötenel'in Lecume de Vian’ı(*),
Bir de, son günlerde Jean-Sol Partre'a aşırı hayran ve bu yüzden koleksiyonunu genişletmek için bütün parasını onun kitaplarına harcayan Chick'e fazla benzemeye başladım sanki.